25 Nisan 2012


Eyvah mim lendim…

 

 

İlk defa mim lendim hadi bakalım nasıl bişeymiş şu mim birde ben bakayım deyip kolları sıvayıp mimizi yazalım ama öncesinde topu bana atan ve ilk mimi almamı sağlayan canım arkadaşım YOSEİ ciğime teşekkürlerimi sunar ve mi mimi yazmaya başlıyorum :)

                                          1-Yemek olsan hangi yemek olurdun?
                                                     MAKARNA 
              Makarna olurdum yapmasını da severim yemesinide çok severim ve çeşitleri çok :)






                                             2-Müzik aleti olsan ne olurdun ?

                Kesinlikle Elektro KEMAN olurdum hayatım boyunca hiç bir müzik aletinin sesi  beni
                                                          bu derece etkilememiştir....
  

3-Araba olsaydın ne olurdun ?
Arabalara karşı pek ilgim yok ama herzaman classic arabalar bana çok asil gelmiştir....

4-Aylardan hangisi olurdun ?

Ben BAHAR kızıyım :) Nisan ayında doğduğum danmıdır bilmemem ama bahar aylarını çok severim arada benim gibi değişken olurlar :)

    
5-Ayakabı olsan ne olurdun? 
Tabiki TOPUKLU... ayakabılar çok önemli varlıklardır bir insanı tamamlayan en önemli unsur ...
Topuklu ayakabılar kadınların vazgeçilmezidir....
6-Kıyafet olsan ne olursun ?
Kesinlikle  Sweatshirt olurum çok seviyorum çok rahat :)

7-Renk olsan ne olurdun?
Mavinin her tonunu severim ama Lacivert bi başka severim...

8- Hayvan olsan ne olurdun?
Kesinliklee KEDİİ aşırı derecede çok seviyorum onlarda beni seviyo yalan yok....

9-Şuan okuduğun kitabın 137. sayfasında ne var?

30 Aralık 2007 20:16 ( Yargı gecesi'ne27 saat 44 dakkika kala)
Witer koşarak kendini taksiye attı ve kapıyı çarparak kapattı. Beyni uyuşmuş halde ,"Sadece sür," dedi.


Mim için teşekkürler kuzum ^^ ve ben pası pıtırcık arkadaşım NOVALYAMO      ya atıyorum mimledim seni kuzu :)
 




Yeni’ den Selamlar…

 


 Evet, uzun bir aradan sonra yeniden sahalara dönme vaktinin geldiğini ve artık üzerimdeki bu rehavetli havayı kaldırma zamanının geldiğini düşünüyorum.
Hayat karşımıza güzel, acı, tatlı birçok şey çıkarıyor zamanla bunlara alışmayada başlıyor insanoğlu, kimi zaman ne kadar zor geçse de bu alışma süresi, hayata ayak uydurmaya başlıyor insan.

Dünya ya bir kere geliniyor kıymeti bilinmeli, güzel layıkıyla yaşanmalı, geçen günlerin geri gelmesi imkânsız oyüzden bundan sonraki günleri güzelliklerle doldurmalı.

Diye kendinize bol enerji verdikten sonra hele ki gelen şu güzel bahar aylarında, güneşin tadını çıkarmak için kendimizi dışarı atıp temiz bir deniz havasını ciğerlerimize çektikten sonra o esen rüzgârı da yüzümüzde hissettik mi tamamdır.

Koy verin içinizdeki acıları denize doğru alsın rüzgâr götürsün, sonra başlayın ufaktan içinizden hangi şarkı
 geliyorsa onu söylemeye.

Şahsen ben denedim çok rahatladım, alışmakta zorluk çektiğim bambaşka bir yere taşınmanın verdiği tüm o stresi isteksizliği atım denize ben boğulacağıma onlar boğulsun demi ama :)

Yağmur sonrası çıkan gökkuşağı gibi renklenmeyi etrafa baktığımda içimin açılmasını umuyorum ve umarım
 gerçekleşir.

Güzellikler beklemekle gelmiyor onların peşinde koşmanız lazım. Hadi bakalım koşma zamanı :)


Asya....