Fark etimde ben buralara uğramayalı bir şeyler karalamayalı
epeyi olmuş…
Aslında çoğu zaman günlerim birbirinin aynısı aynı tempoda
geçmeye başladı, neredeyse duygularımda aynı tepkileri göstermeye başlayınca
buralara uğramak nedense zor geldi.
Birkaç kere gelip yeni bir şeyler karalamak için bloğu açsam da çoğu kez boş beyaz sayfaya bakıp bakıp kapatmış ‘lığım oldu.
Zor dönemler, yeni yerlere alışmak gerçi hâlâ alışmaya
çalışıyorum ama eskiye, geçmişe, gidenlere duyulan özlem, insanın canını daha
çok acıtıyor. E buda insanda heves bırakmıyor.
Şu birkaç zamandır hüzün bulutları tepemde dolanıp beni
duygusallığın içine savursa da inat ettim, kurtulucam bulutları dağıtıp
güneşli günleri göreceğime inancımı kaybetmedim ama bakalım o beklenen an ne
zaman gelecek :)
Ama bu hafif hüznü de sevmedim değil, hüznünde tatlı bir
yanı olduğunu hissetmek insana farklı bir tat veriyormuş bunu anladım :) Acının
en can yakanı'nı yaşayınca insan bu duygusallıklar size başka bakış açıları sunuyor.
Bu ara bu hüzünlü yanım beni ben yapan duygularım, sanırım
beni terk etmeyecek haydi dostlar melankolinin dibine vuralım :)
Asya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söz Sizde...